-->

Şu Çılgın Türkler İncelemesi

 

turgut özakman

Şu Çılgın Türkler | Turgut Özakman

Merhaba arkadaşlar, Milli mücadelemizin gerçeklere bağlı kalarak yazılan romanı : Şu Çılgın Türkler kitabının incelemesine hoşgeldiniz.

Turgut Özakman 50 yıl boyunca  Milli Mücadele ile ilgili bilgi ve belge toplamış ve bu bilgi birikimini kalıcı hale getirmiş. Bu sebeple kitabın arka planında büyük emek var.

Turgut Özakman'ın ,Kitabı yazma amacının Milli Mücadele'yi  kanıtlarıyla beraber   gerektiği gibi öğretmek olduğunu belirtiyor.

Şu Çılgın Türkler Yorumu 

Kitabı genel anlamda sıkılmadan okudum. Fakat  bazı bölümlerde sıkıldığım anlar oldu. Sebebini kitabın çok uzun olmasına bağlıyorum.  Ayrıca Şu Çılgın Türkler kitabı bugüne kadar okuduğum en uzun kitap oldu . Tam 752 sayfa 

Eğer milli mücadelemizi  kanıtlara dayalı ve roman halinde okumak isterseniz mutlaka Şu Çılgın Türkler kitabına bir  göz atmanızı öneririm.

Şu Çılgın Türkler, her Türk  gencinin mutlaka okuması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü Turgut Özakman  Milli Mücadelemizi gerçeklere bağlı kalarak roman halinde  kaleme almış. Hem öğretici hem de akıcı bir yapısı var.

 Kitap hakkında eleştirebileceğim tek nokta → Kitapta ki resim baskısının çok kalitesiz  olması. Günümüz fotoğrafları bile siyah beyaz ve sulu boya  gibi !

Şu Çılgın Türkler İncelemesi Ve Özeti

I.Dünya Savaşında tespit edilen  on milyon insan ölmüş, on beş milyon insan sakat kalmıştır. I. Dünya savaşı sonrası mağlup olan Osmanlı, yenilgiyi kabullenmiş ve Osmanlı Yönetimi kurtuluşu İngiliz himayesinde görmüştür. Özellikle Sadrazam Damat Ferit ve Padişah Vahdettin İngiltere'ye bağlı bir himaye ülkesi olmak istemişler.

Halkın lideri olan ,Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkar ve bütün milleti işgale tepki göstermeye çağırır. Şanlı Türk halkı  bir başka ülkeye bağımlı halde yaşamayı kabullenmemiştir


İngiliz Times gazetesi Türk  hareketlenmesini şu başlıkla karşılar : ''Bütün cihanın kuvvetine  karşı milli bir hareket yaratmak... Ne çocukça bir hayal!''
 M. Kemal Paşa, sadece düşmanla mücadele etmemiş. İçimizde ki hainler  hiç az değilmiş. Mesela  Yazar Refik Halit Karay, yazılarında  milli mücadeleyle  uzun uzun dalga geçmiş.

Refik Halit Karay yazısından bir alıntı  : -"..Bir patırtı, bir gürültü. Beyannameler, telgraflar... Sanki bir şeyler oluyor, bir şeyler olacak... Ayol şuracıkta her işimiz, her kuvvetimiz meydanda. Dört tarafımız açık. Dünya vaziyetimizi biliyor. Hülyanın, blöfün sırası mı? Hangi teşkilat, hangi kuvvet, hangi kahraman? Hülyanın bu derecesine, uydurmasyonun bu şekline ben de dayanamayacağım. Bari kavuklu gibi ben de sorayım: - Kuzum Mustafa, sen deli misin?" 

Mustafa Kemal Paşa,  dünyayı ve bu hainleri umursamayıp  Erzurum'da , Sivas'ta  kongreler düzenleyip  Ankara'da Misak-ı Milli'yi  ilan eder. Misak-ı Milli'nin özeti şudur 

'' Bölünmez, bağımsız, hür ve çağdaş bir  Türkiye! '' 

Sadrazam Damat Ferit, bu  direnişe tepki olarak   bu  Milliyetçileri  görüldükleri yerde öldürülmesi gerektiğini ilan eder. Bu sebeple İstanbul Harp Divanı, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını idam kararlarını verir. 

Damat Ferit'in hainliklerini saymakla bitmez. Bir örnek daha verecek olursam; Sırf İngilizlere yaranmak için Türk ordusunun elindeki  90.000 sandık cephaneye el koyup Marmara denizine döktürmüş.

Sakarya zaferi sonrası bir  anı kartı

Sakarya zaferi sonrası bir anı kartı




Şu Çılgın Türkler kitabı aslında 2 kitabın birleşmesi ile oluşmuş.

1-Yunan Büyük Taarruzu

2 Türk büyük taarruz'u

Büyük taarruz öncesi Atatürk'ün  başkomutanlık yasası süresi dolmuştu .Mecliste Başkomutanlık Yasasının devam etmesi önerisi reddedildi.  Daha sonra Atatürk mecliste bir konuşma  yapıyor ve tekrar başkomutanlık  Yasasının uzatılmasına karar veriliyor.  Atatürk konuştuktan sonra 11 ret 15 çekimser Oya karşı 177 oyla  yasanın devam edilmesi yönünde oy çıkıyor. 

Atatürk'ün Başkomutlanık Süresinin Uzatılmaması Üzerine Meclis Konuşması 

Konuşmasından da anlaşılacağı gibi Atatürk'ün  mükemmel bir hitabeti ve insanları etkileme gücü var.

Kurtuluş savaşı , öyle cefalı öyle duygu yüklü  olduğundan  birçok türkü  bu dönemde çıkmış. Birkaç tanesini buraya ekliyorum .

İzmir Marşı , Ordunun Dereleri,ÇIRPINIRDIN KARADENİZYörük Ali Efe Türküsü

Belirtmeden geçmeyeceğim; Türk kadını dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde  Milli mücadelede görev almış.

türk kadını



İsmet Paşa : Türk kadını hakkında  

'' .. .. .. Mevzileri  bir  önce hazırlamak için çevre halkından yardım istedik. Kazmasını  küreğini alan halk koşa koşa yardıma geldi. Çoğu da kadın . Kadınlarımızın hakkını nasıl ödeyeceğiz, bilmem.''

Yazar Halide Edip bile M. Kemal Paşa'ya mektup göndererek orduya katılmak istediğini iletmiş ve orduya katılmıştır.

Atatürk'ün Türk kadını hakkında sözü: 

''Ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla dünyanın hiçbir kadınla ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla çalıştım diyemez.''

Kağnıcı kadınlar yolda doğum yaparlarsa, çocuğa 'Zafer'  ismini koyarlarmış.

Yunan Kral İzmir'e geldiğinde  kalacağı evin giriş yerine  Türk Bayrağı   serdirmiş ve  Türk bayrağını çiğneyerek eve girmiş. İzmir Türkleri bu durumu  unutamamış ve içine dert olmuş. İzmir yunan işgalinden kurtulduğunda Atatürk'den   yunan bayrağını cignemesini istemişler. Atatürk bu  durum karşısında şunları söylemiştir

"Sizi anlıyorum.." dedi, "..ama o bir milletin timsalini çiğnemekle hata etmiş. Ben o hatayı tekrar edemem."

Mustafa Kemal Paşa sadece savaş ile bağımsızlık kazanılmayacağını  çok iyi  biliyordu. Bu yüzden eğitime  çok değer veriyordu. Şu durumdan ne kadar değer verdiğini daha iyi anlayabiliriz.  Kütahya-Eskişehir savaşı sırasında Ankara'da toplanan Öğretmenler derneği toplantısına katılmış.

 Yaverleri   savaş sırasında katılmak istemezseniz erteleyebiliriz demiş .  Atatürk ise şu cevabı vermiştir :  

''Hayır, hayır ertelemeyin ..

... cahillikle, ilkellikle savaş, düşmanla savaştan daha az önemli değildir.''  

Sakarya savaşı öncesi  Meclisin kararıyla  3 aylık  Başkomutan olan M. Kemal Atatürk   göreve gelir gelmez Tekalifi Milliye emirlerini ilan etmiştir. Emirlerden de anlaşılacağı gibi Türk ordusu'nun giyecek giysisi, çarığı  dahi yetersizdir. Üstelik sayı olarak da bir hayli eksiktirler.

Diğer Kitap İncelemelerimiz İçin tıklayınız.

Diger Tarihi Kitap İncelemelerimiz için tıklayınız.

Diğer Roman incelemelerimiz için tıklayınız.



Şu Çılgın Türkler Sayfa Sayısı : 752

İncelememizi beğendiyseniz aşağıda ki sosyal medya ikonlarından  sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.
Daha önce kitabı okuyan varsa kitap hakkında görüşlerini belirtmeyi unutmasın.
Bize destek olmak istiyorsanız en azından bir yorum bırakmanızı rica ediyoruz.
Teşekkürler 👋

4 Tane Benzer Gönderi Alttadır

2 yorum

Yorum Gönder

Yorum Formunun altında ''Beni bilgilendir.'' kutucuğunu işaretlerseniz yanıtlarımız size bildirilecektir.
Her türlü sorun ve bilgi amaçlı yaptığınız yoruma cevabımızın sizin e-mailinize gelmesini istiyorsanız “Mail ile Abone Ol” bölümünü aktif etmelisiniz.
En kısa sürede yorumunuza cevap verilecektir.

Tüm Hakları Saklıdır © 2020-2021

Libereji | Kitap -Dizi - Film İncelemeleri